5 Ocak 2016 Salı

2. Yeni şiir örnekleri

CEMAL SÜREYYA

Beni Öp Sonra Doğur Beni

Şimdi
utançtır tanelenensarışın çocukların başaklarında.
gözü bağlı bir leylâk kokusu ovadan
çeviriyor o küçücük güneşimizi.
gelip sesime yerleşiyor.
sesimin alaca baldıranı.
fildişi: rüzgârın tavrı.
Dağ: güneş iskeleti.
denizin yavrusu kocaman.
bütün heykeller arasında
karabasan ılık acemi
-uykusuzluğun sütlü inciri-
kovanlara sızmıyor.
beni öp, sonra doğur beni.      


Ovadan
Taşarak evlerden taraçalardan
Sesimin esnek baldıranı
Ve kuşlara doğru
Tahta heykeller arasında
Kan görüyorum taş görüyorum
Annem çok küçükken öldü
                                                     ( Cemal Süreyya)


Üvercinka

böylece bir kere daha boynunlayız sayılı yerlerinden
en uzun boynun bu senin dayanmaya ya da umudu 
kesmemeye
laleli'den dünyaya doğru giden bir tramvaydayız
birden nasıl oluyor sen yüreğimi elliyorsun
ama nasıl oluyor sen yüreğimi eller ellemez
sevişmek bir kere daha yürürlüğe giriyor
bütün kara parçalarında
afrika dahil

aydınca düşünmeyi iyi biliyorsun eksik olma
yatakta yatmayı bildiğin kadar
sayın tanrıya kalırsa seninle yatmak günah, daha neler
boşunaymış gibi bunca uzaması saçlarının
ben böyle canlı saç görmedim ömrümde
her telinin içinde ayrı bir kalp çarpıyor
bütün kara parçaları için
afrika dahil

senin bir havan var beni asıl saran o 
onunla daha bir değere biniyor soluk almak
sabahları acıktığı için haklı
gününü kazanıp kurtardı diye güzel
birçok çiçek adları gibi güzel
en tanınmış kırmızılarla açan
bütün kara parçalarında
afrika dahil

birlikte mısralar düşünüyoruz ama iyi ama kötü
boynun diyorum boynunu benim kadar kimse 
değerlendiremez
bir mısra daha söylesek sanki her şey düzelecek
iki adım daha atmıyoruz bizi tutuyorlar
böylece bizi bir kere daha tutup kurşuna diziyorlar
zaten bizi her gün sabahtan akşama kadar kurşuna 
diziyorlar
bütün kara parçalarında
afrika dahil

burda senin cesaretinden laf açmanın tam da sırası
kalabalık caddelerde hürlüğün şarkısına katılırken ki
padişah gibi cesaretti o, alımlı değme kadında yok
aklıma kadeh tutuşların geliyor
çiçek pasajında akşamüstleri
asıl yoksulluk ondan sonra başlıyor
bütün kara parçalarında
afrika hariç değil                       
                                                   (Cemal süreya)







akşamüstü rüyası

Şimdi gemiler geçer uzaklardan 
Gönlüm güvertede sereserpedir. I
şıklı geceler,saz sesleri, peynir ekmek 
Ne biletim ne param ne dostum var 
Pır pır eder yüreğim bakındıkça... 
-Uyan Turgut um, garibim, uyan Bura Terme'dir. 
Terme köprüsünden kamyonlar geçer, Irgatlar üç orada beş burada konuşurlar 

Bir gece başlar, yarı siyah, yarı kırmızı 
Cigaramı yakar evime dönerim... 
-Gidin gemiler, gidin 
Vardığınız yerlere selam edin 
Gün olur bütün kaygılardan uzak 
Ben de gelirim...                 (turgut Uyar)






Adak Aşkı

Sıcak yaz göklerinde
Önde uzanan ovada
Birden bir ışık sağdan
Bir ışık soldan çıkar
Ve bunlar
Şimşek hızıyla birbirlerine ulaşırlar
Bunu halk adak için uğur sayar
Derler: Leyla ile Mecnun buluştular
Bu göz açıp kapama anında
Ne varsa dile muradında
Mutlak yerine gelir arzun
Yerde kavuşmayanlar gökte kavuşurlar
Ve bir uğurlu anda
Kavuşmak isteyenleri kavuştururlar
Sezai Karakoç





Acının Adı

Yavaş sessiz senin buyruğunda toplanır altın yavaş sessiz 
Yavaş sessiz senin buyruğunda dağılır buğday yavaş sessiz
Yavaş sessiz senin buyruğunda bölünür halkın ekmeği 

Seninle hızla kararır bozulur ipek seninle hızla 
Hızla düğümlenir bulanır su seninle 
Körlenir seninle hızla emeğin tarihi 

Ve seninle yavaş yavaş çıkar bakıra kuvarsa tunca yavaş yavaş 
Acının uzun uzun yazılan adı.


İlhan Berk

Aaaa

Bir Süleyman gördüm hiçbir yanı kımıldamıyor 
Oturmuş bir iskemleye 
Pek de oturmuşluğu yok iskemle ayaksız 
O nasıl şey, bu adam soyut mu ne 
Baksan bir ilgisi var elleriyle 
Uzamış uzamış uzamış doğrusu elleri 
Sevmeye domuzlanıyor gittikçe 
Konuştum konuşmuyor 
Dürttüm dürtülmüyor 
Kızdım, bir bıçak salladım karnına 
Aaaa! 
Yok yahu bana mısın demiyor 
Şaşırdım, yokladım kendimi iyice 
Bir çağ mı değiştik sabah sabah ne 
Artık ölüm insanlardan olmuyor.
Edip Cansever



ÜÇ GENCİN KALBİ - ECE AYHAN



Bir gemici tanırım
Kalbini bir limanda bırakmış
Ya kaybolursa?
Ağlar çocukluğundaki gibi
Kalbini almaya gidecek hâlâ

Bir oğlan tanırım
Derin yeşil gözlü
Gönlü güney denizlerinin dibi
Kalbi ise yerinde
Birine vermeye gidecek
Bir gemi arar durur
Bulutlardan.

Bir şair tanırım
Onunki içler acısı
Kalbini asla vermemiş
Çalmışlar
Kalbi eski bir efsanede saklı.











Hiç yorum yok:

Yorum Gönder